HİTLER HÜKÜMDARLIĞI #6 ''BÜYÜK ALMANYA İÇİN''

in tr •  6 years ago 

Herkese merhaba arkadaşlar 'HİTLER HÜKÜMDARLIĞI' serimin bugün sizlere altıncı bölümünü yazacağım. Umarım keyifli bir okuma yaşarsınız.


 

İsterseniz hemen kaldığımız yerden devam edelim :)




Milliyetçiliğin zaferi uzun sürmüştü, çünkü 1 9. yüzyılın ortasında Almanca konuşan halklar hala tuhaf bir dükalıklar, prenslikler ve krallıklar dizisiyle yönetiliyordu. Orta ve Doğu Avrupa'daki halkların kendilerini "Alman" olarak tanımlarken kastettikleri, çeşitli bölgeler arasında önemli farklılıklar gösteriyor ve bölgesel lehçeler çok güçlü olduğu için çoğu birbirinin dilini pek anlamıyordu.


Siyasal bakımdan çoğu "Alman" kendi hükümdarlarına olan sadakatlerini ifade ediyor, kendilerini tek bir devletle bütünleştirilmesi gereken tek bir grubun parçası olarak görmüyorlardı. Frankfurt'taki entelektüeller bu yüzden ana akım düşüncesine karşı çıkıyorlardı. Bir gazetecinin 1848'de şikayet ettiği gibi: "Avusturya köylülerinin çoğunluğu bir Almanya'nın var olduğunu ve bu ülkenin kendi anavatanları olduğunu bile bilmezler!" Almanların milliyetçilik gerçeğine uyanmaları sorun çıkaran bir azınlığın üstlendiği bir misyondu: Mesajlarının hedefine ulaşması neredeyse bir yüzyıl sürecekti.




Napoleon'un yenilgisinden sonra ortaya çıkan, gevşek biçimde örgütlenmiş Alman Konfederasyonu'nda en güçlü iki devlet Avusturya ve Prusya'ydı ve aralarındaki yakın fakat zor ilişki Avrupa'nın Alman sorununu on yıllarca biçimlendirecekti .Alan bakımından rakibinin yarısından küçük olan Prusya, Almancayı layıkıyla konuşan çok kalabalık bir nüfusa sahipti.


Habsburgların 36 milyonluk tebaasına karşılık bu ülkede yaşayanların sayısı yaklaşık 16 milyon kadardı ve bu 16 milyonun 14 milyonu Almanca konuşuyordu; oysa imparator Franz Joseph'in çok dilli mülklerinde yaşayanların sayısı 7 milyondan azdı. Özetle, milliyetçilerin bakış açısından, istenen devlet türünün yönetimi altında oluşması en yakın olasılık olarak görülüyordu.




Fransa Prusya savaşının ardından Alman devletleri yeni bir Alman Reich'ı içinde birleştirildi ve Prusyalı L Wilhelm imparator ilan edildi. Fakat bu, pek çok milliyetçi için başarıya giden yolun sadece yansıydı. Habsburg İmparatorluğu'nun Almanca konuşulan bölgelerini kapsamadığı için buna "Küçük Almanya" çözümü deniyordu.


Yeni Reich'ın mimarlarının Habsburglan yok etme fikrini göz ardı etmeleri onlar için bir talihsizlikti. Bismarck çizgiyi nerede çekeceğini bilen bir adamdı. Kendisinin de belirttiği gibi, "bu bölgedeki yeni oluşumlar sü­rekli devrimci karakterde olabilirdi. Onun muhafazakarlığı Almanya'nın yayılmasına katı sınırlar koydu ve Avusturya Macaristan'la kurulan ittifak L Dünya Savaşı'na ve sonrasına kadar Reich'ın dış politikasının köşe taşı olarak kaldı. 1915'te bir Alman tarihçi şunu kaydetti: "Savaşın en önemli ve en acil görevi Avusturya 'nın muhafaza edilmesi idi .


İmparatorluğun içindeki Macarlar, İtalyanlar, Polonyalılar ve Güney Slavlar arasında da milliyetçi hareketler kıpırdıyordu. Hepsi siyasal bağımsızlık istemiyordu, çünkü hepsi Habsburg İmparatorluğu'na en olası alternatifin "bir Rus evrensel monarşisi" ile güçlü bir yeni Almanya arasında tuzağa düşü­rülmek olduğunu biliyordu.




1848'de önde giden Bohemyalı entelektüel Frantisek Palacky, Frankfurt Meclisi için yapılan daveti reddederek şu ünlü açıklamayı yapmıştı: "Avusturya İmparatorluğu var olmasaydı, Avrupa'nın, dahası insanlığın çıkanna onu icat etmek gerekecekti "Yüzyılın sonunda, çok uluslu bir alan olarak imparatorluğa olan inanç, siyasal yelpazeyi, "Avusturya'nın çöküşünü önlemek, onun içindeki ulusIann bir arada yaşamasını sağlamak" gerektiği inancına razı olan Katalik monarşistlerden Avusturyalı Marksistlere kadar genişletti.


6 İmparator Franz Joseph kesinlikle Alman milliyetçiliğinin bayrağına sannmak istemiyordu. Böyle bir siyasetin sayıca çok olan öteki uyruklarında anti pati yaratacağını biliyordu; ayrıca dinin pek çok Avusturyalı Alman'ın Protestan Berlin'in yardımından medet ummasını önleyeceğini de biliyordu.


Onun için Habsburg Sarayı'na sadakat etnik temelden daha önemliydi. Fakat İtalyanlar, Çekler ve Polonyalılar kendileri için dil ve kültürel haklar talep ettiklerinde, bazı Habsburg Almanları onlara karşı harekete geçmek için ulusal kulüpler ve dernekler oluşturarak okullar, gazeteler ve jimnastik kulüpleri kurdular. Düello cemiyetleri oluşurken, öğrenciler kafayı çekip yüksek sesle kederli nutuklar atıyor, "Almanya, Hepimizin Anası!" sözleriyle kadeh kaldırıyorlardı.




Bismarck ile Alman kayzerinin gösterişle sergilenen resimlerinin bulunduğu çiçeklerle süslü salonlarda yerli Çeklerin ve Slovenlerin "Almanlığı" ezmelerini önlemek için dövüşmekten söz ediyorlardı. Alldeutsche Vereinigung kurucu sözleşmesi, "Volkstum'umumuzun [halkımızın] korunmasını sürekli güvence altına almak için eski Avusturya Alman Toprakları'nın Alman Reich'ıyla ilişkisi için mücadele etme" andıyla açıldı. Bohemya'da Alman İşçi Partisi, "alt kültüre mensup yabancı işçilerden gelen" baskı karşısında "kendi milliyetimizin Lebensraum'unun muhafazası ve genişletilmesi" için çağnda bulundu.


Bu güçlü biçimde Slav karşıtı, genellikle antisemitik hareketler, Hitler'in içinden çıkıp geldiği ortamı belirlemişti. Geleceğin Führer'inin benimsediği düşüncenin başlangıç noktası burada, imparatorluğun uzlaşmaz bir tutumla eleştirilmesinde ve bütün Almanları mevcut ulusal sınırlan dikkate almayan tek bir devlet içinde birleştirme yöneliminde yatar.


Arkadaşlar seri çok uzun olduğu için burada kesmek zorundayım. Umarım okurken keyif almışsınızdır. Okuyan ve destek veren herkese şimdiden çok teşekkürler. Aşağıda bilgi aldığım kaynakları ve resim kaynaklarını belirteceğim. Bir sonraki blog yazımda görüşmek üzere şimdilik sağlıcakla kalın.. :)


Resim Kaynak: 1 - 2 - 3 - 4 - 5


Bilgi Kaynak: 1 - 2 - 3 - 4 - 5



Posted from my blog with SteemPress : http://mehmetengin.steemblogtr.ovh/2018/07/29/hitler-hukumdarligi-6-buyuk-almanya-icin/

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!